24 Ağustos 2009 Pazartesi

DostKonağ

Sevgili Futbol Severler,
3.haftanın son maçına döneeğcek olursak:
Pazartesi:Diyarbakır spor-Fenerbahçe
Öncelikle süppper zevkli geçen bir maaçtı.Babamla,yeni evimde baştan sona izlediğimiz ilk maçtı.Beşiktaş maçında da 2.yarıdan dahil olmuştu çünkü maça..O sebepten,yemekten sonra soluğu burda aldık..Olaylı olmasını beklediğimiz maç,tam da istediğimiz gibi oldu.Ağzımı açık bırakan bir Diyarbakır takımı vardı karşımda ilk yarıda.Ve adeta doğma büyüme diyarbakırlıymışçasına böğürmekteydim evde her top kaçtığında bizim kaleye doğru.Bizim diyorum dikkatinizi çekerim.

Fenerli futbolculara eleştirilerim:

*Dossantoz:Fazlacana yiğido olan Diyarbakır taraftarı karşısında,yüzüne sinek çarpsa,tırsık bi tip.Tek amacı g*tü kaptırmadan sahadan kaçmaktı.

*Kazım:Aşk olsun Kazım.Sevdik seni,böğrümüze bastık,ne ukelaa bişiy olmuşsun sen de.Tuuğ!

Diyarbakırlı futbolcularda ise:

*Tazameta:Ay canım benim.Bi gol attı,nası sevindii,nası sevindii.Yirim.

*Mentoza:Başlarda saçmalasa da,genelde iyiydi.Afferin evlat.

*Espinoza:Allahhhın ekvador'unda doğmuş,gelmiş diyarbakıra..Küçük bi de..82'li.ama boynunda devmesi var..hıh.

Bu hafta da bitti sevgili dostkonaağ sakinleri..
Haftaya görüşene kadar bol penaltılı günler mümkünse.

23 Ağustos 2009 Pazar

DostKonağ

Sevgili Futbol Severler,
Bundan sonra her hafta oynanan maçlardan sonra krtiğini burada,Dost Konağında,beraber yapacaaaz..

istenmeyen sebeplerden ötürü,lige 3.haftadan giriş yapmaktayım.
dün bir,bugün iki..

Cumartesi:GençlerBirliği-Beşiktaş:
Yapılcak herhangi bi eleştiri yok gibi zaten.berbat bi beşiktaş,yazık olan bi gençlerbirliği.Maçı izlerken döktüğüm kolanın da lekesi,koslaya rağmen hala duruyo..Baktıkça,berbat maç geliyo aklıma.

*Maçın tek iyi adamı:Kahe...

Pazar:Galatasaray-Kayseri:Genel olarak 2 takıma da bakarsak, kayseri'deki oyuncuların ne kadar tipsiz, Galatasaray'lı oyuncuların da ne kadar artiz olduğunu farkediyoruz.Bu da,paranın gözü kör olsun dedirtiyo insana..Örneğin Makakula,kaşındaki façaya rağmen,gayet iyiydi..Tip olaraksa sınıfta kalanlardan..Gassaraylı futbolculara burdan diceğim 2 çift lafım var..

*Ayhan
:Nerde formadan çeken,nerde çelme takan,nerde allaahgücüyle vurup kıran bi adam varsa,artık Ayhan orda oluyo..Bu kadar düşmancana oynıcak ne varki anlamadım.

*Baroş
:Geçen sene o kadar mülağim,o kadar sempatik ve kendi havasındayken,bu sene bişiy olmuş adama..Guiza modunda paso yerde geziyo,paso atıyo kendini,bi de isyankar genç olmuş.Sağa sola bağrıp duruyo.Bunu yatırcan bi falakaya gör bakalım bi daha yapıyomu..ama nerdee..

*Gökhan Zan
:Saçlarını kime kestirdiyse,bi daha gitmesin mümkünse.K*çıma benzemiş.

*Hakan Balta
:Hani terli terli soğuk su içilmezdi.Bu geleneği kulübede otururken gördüm ki şişenin buğusu dışına vurmuştu ve lokur lokur içiyodu suyu.Oyundan çıkalı taş çatlasın olmuş 10dakka..Olmaz Hakan.yaapma bunu,yaapma bunu!

Gelelim Kayseri'ye..

*Kangele:
Nereli olduğunu bilmesem de,adını da duymasaydım direk yöre erkeği olarak tahmin ederdim.Bir anadolu kaplanından(tipsel)hiç bi farkı yok.Irk,ırka benziyo valla.

Sevgili futbol severler,
yarın oynanacak Diyarbakır- Fenerbahçe maçına kadar esen kalın,topla kalın..
Bol penaltılı günler...

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Kısa1 ara

Bulaşık makinesinin Tuz bölümüne,tuz diğil de,deterjan boşaltırsan nolur?

a)servisi ararsın ve 95tl + 1 hafta kayıp
b)bi kaç defa boş çalıştırırsın ama, ''dikkat köpük çıkabilir!''
c)zaten eskimişti ile kendini avutursun
d)ne halin varsa görürsün


hadi bakaaaam...ne güzel bi gün:))

9 Ağustos 2009 Pazar

Günaydın SpLitska-part 2


insanın karnını acıktıran bi yeşillik içinden,karaya adım atmaya gittikçe yaklaşırken,midedeki gurultuların da ritmi gitgide hızlanmıştı.
evet,yaklaşmıştık.o Karesi ekspresini andıran trenden,2 tane afet ablanın inişini izlemek de,nerde olduğunu tekrar hatırlatan bi tokkat gibi çarpıyodu adeta.Abla öyle bişiydiki,öyle böyle diildi.sen de peri,ben diyim ace.ultra beyaz bi ablaydı vesselam.

ağzımızı da sildikten sonra trenden inmiş bulunmaktayız.sağdan mı soldan mı diye bakarken,kalabalığı takip ederek,kendi içinde bir labirenti andıran SpLit'in city centerına girmiş bulunmaktayız.

en solda deniz var.siz şu anda göremiyosunuz.sağ tarafta da cafeler karşılıyo sizi.biraz kazık ama.ilk görevimiz,rezervasyon yaptırdığımız tek geceye ait hostelimizi bulmak.
yukarda yürüyen partnerim ve ben,yollara koyulduk.
saat 08.30 gibi.ve bizim hostele giriş saatimiz 10.30.boş boş geçirmemiz gereken 2 saat var.ve danalar gibi uykumuz var.bi de kuyruk sokumumuza geçici hasar veren bi tren yolculuğundan çıkmış bulunmaktayız.22.55'te bindiğimiz trenden,gecikmeyle işte 8 gibi indik.ve bu trenin bileti de 178kunaydı(turistik amaçlı bilgiler de verilir)böl hemen 3.5'a..işte o çıkan sonuç TL karşılığı.neyse.tura devam.labirente girdik fakat hostel yok.o kadar arada bi yere saklanmış bi binaydı ki kendisi.yuh artık,burda da yaşanmıyodur heralde derken zillere bakmak geldi aklımıza.sonuç:''HosTeL PaLaCe''..evet.bu bina.


neyse,geri döndük bu sahilimsi yere ve bişiyler yemeye kalkıştık.kurovasan okunup,nasıl yazıldığını bilmediğim şeyler ve 2 orancina.


bi şekil saati doldurduk ve hostele gitmemek için hiçbi nedenimiz yok.ossura ossura uyumak.ohh.
zile basar basmaz apartmanın kapısı açıldı.girişteki kapıya çıkan (yine) sarışın bi abla(çarşafa sarılı bi abla ama)travesti sesiyle,bi üst kat dedi ve dakka bir gol bir nere düştük la biz diye düşünmeye başladık.yarım saat içinde,geri gelerek o ablayla aynı evde kalıcağmızdan habersizce yukarı çıktık.sorun morun,yine düştük ablanın şevkatli kollarına.
bu sorun sayesinde,güzel bi yerde kaldık.


ahanda oda.
gayet güzel dimi?
manzarası da güzel bi yere bakıyo.akşama konser olucak bi efes harabesi gibi bi yere.amma velakin biz bilmiyoruz ki,o konsere sadece bileti olanlar girebiliyo ve konser alanına da giriş bi saatten,konser bitene kadar kapalı.
olsun.
bakalım ne varmış Split'te adlı turumuza başlamış bulunmaktayız.Baktık ki bişiy de yokmuş pek.


he bi de normal olarak 'Açız'.

saçma sapan bişiy olan bi üçgen dilimli içi ıspanaklı soğanlı,annen yapsa,daha kavururken 'evi berbat kokutmuşsun' diye selzenişte bulunulabilicek bu şeyi aldık.test ediyoruz.gözleme desen diil,pizza desen diil,diş kovuğu misali..

sıradaki görev:UCUZ BİRA
dön,dolaş,yorul derken oturma vakti gelmişti.en azından bi mola vermeliydik.zaten ufacık yer,1 günlük olayı var ve bizim de bi günümüz var.yeter de artar bile.


BAŞROL:fındık

tekelde satılandan kuruş farkıyla,sadece içki satan bu amcanın barı,inşaat manzarasına sıfır konumuyla bizi bizden alarak,akşam üstünü keyifli hale getirmişti.

'Ojuzska' gibilerinden bi adı olan bu yöresel biramızı da keşfettikten sonra,fiyatına da göre de ikimizden ortalama 8puan toplamış bulunmakta.



sol tarafta şebek götü gibi gülen
sevgili sevgilinin gülme sebebi:
yine yeni yeniden kaybolmamız.
O kadar benzer,o kadar labirent ki,
saklambaç oynasan 40yılı geçer
bulunman.

*bi de böle bi meydana sahip.



Herkeslerin tek amacı,o taş duvarların arasında oturup içmek-yemek.Hayat size güzel valla.ohh.


veeeee bugünün de sonuna gelirken odamıza doğru yol almadan önce sizi,sevgili partnerimin büyük ihtimalle daha önce hiç duymadığı bu futbol takımının forması heralde gibi gözüken duvarın önünde çekilmiş fotoğrafıyla uğurlamaktayım.


1 veda kuplesi:

İnci inciri tutar
Saatimi zincir tutar

Kızlar kot giyence
Erkekleri sancı tutar

Erkekleri sancı tutaar
oy.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Hırvatska Turu:PART-1

Merak edenler ve etmeyenler için yazılmakta olan bir hırvatska turuna hazır mısınız?Sesleri duyar gibiyim..ama olsun.yine de bunu okumak zorundasınız.Çünkü ben ve o,Hırvatska turu yaptık kendi çapımızda ve bunu siz,saygıdeğer sevenlerim ve bana gönül vermiş olanlarla paylaşmak boyunumun bir borçudur.
hade bakam,tatil başlıyoo
o..


Yukarda gördüğünüz harita üzerinde özetlemek gerekirse sizl
eri nerelere götürüceğimizi,iniş yerimiz olan Zagreb ilk sırayı almakta.Daha sonrasında aşağlara,daha aşağlara inerek Split,ordan ver elini adalar ve son istikamet Dubrovnik olarak çizilmiş bir çizelgemiz bulunmakta.
23 Temmuz 2009:Kader anı..istanbul-zagreb

Günlerden perşembe ve biz 12.40taki uçağmız için yola koyulduk bile


sağ tarafta gördüğünüz insan ve ben,bizi nelerin beklediğinden habersizce masumane bi şekilde,tatil yoluna koyulmak üzereyiz..
amma velakin ilk şoku birazdan kalkıcak olan Thy'nin Zagrep uçuşunda yemiş bulunacaaaz.

Şok-1:Yemek yok,sandiviç var.

Nası olurdu da dış hat olarak geçen uçuşta yemek vermezlerdi?Bütün çirkefliğimi takınarak kendi kendime,etrafa sinir olmakla yetindim.ama olsun.sandiviç de olsa dış hattan yararlanarak birer bira söledik ammaaa

Şok-2:Bira,hamam.

Hiç yakıştıramadım sana ey thy.neyse,sıcak mıcak o da gitti bi şekil.

Şok-3:Arkadaki kırolar.

e be kadın,e be adam..2 dakka susmaz mı bi insan.Bah bah ünlü,nidalarının tek kendimden çıktığını düşünürken,yalnız değilsin diye bir sırt sıvazlaması modunda hissettirdiler ama bana.olsun.

Artı puan:Fındık.

İnerken,ömrümüzü 1 haftalık da olsa kurtaracak olan fındıklardan almayı başardık.

ve iniş.artık ordayız.Gitmesek de görmesek de dediğimiz,kendi halinde ufak tefek,domuz gribinden uzak olduğunu düşündüğümüz köyümüze gelmiş bulunmaktayız.
Hemmmmen yurolarımızdan bir bölümünü kuna'ya çevirerekten attık kendimizi merkeze giden otobosa.
Sol Tarafta görünmekte olan benim.evet evet.Suratımdaki ifadeyse bi kaç saat içinde napıcağmızı bilmememizin verdiği eblehlik.

Ertesi sabaha Split'te olmalıydık çünkü nerde olduğunu bilmediğimiz bi hostelde rezervasyon yaptırdık.Çok zor alınıcak olan kararlardan ilkiydi sadece tren mi,otobüs mü?Ve alınan karar üstüne,tren bileti aldık.

Gece 22.55 to Split.Sabaan köründe orda olucaktık ve ayarladığımız yere geçmemiz için ise hala 2-3saatimiz olucaktı.
Ama en azından tren,otobüse göre daha rahat olur düşüncesiyle alınan 2ticket From Zagreb to Split.


Akşama kadar zaman geçirmek için bir o yana bir bu yana yürüdükten sonra,Zagrebi bi kaç saatte bitirdiğimizi düşünerek,akşam üstü birasına koyulacaktık.ama önce buyrun bir şehir turu.

Ve şehir bitti.




















Artık bira zamanı.Çok yorulduk ya zaten.yoldan falan geldik.dinlenmek hakkımız.o andan itibaren daima beni yalnız bırakmayan ve sevgisinin karşılıklı olduğunu bana hissettiren,o kutsal varlıkla tanıştırıcam sizi.


ahanda Konzum:

Canım benim.

Neyse efenim,biraların oldukça ucuz olduğunu ve genelde %6 civarı bir alkole sahip olduğunu öğrendikten sonra,yöresel tatlar tatmaktan kimse beni alıkoyamazdı.ama bunu tercih etmeyenler de yok değildi hani.

(Bu depozitolu şişeyi de geri verip,paramı almayı ihmal etmedim tabiikide)


Neyse efenim,akşama doğru o bar senin bu bar benim değil tabiiki de,çamaşır makinelerinden bar masası yapılmış bi yerde zaman geçirmeyi hedefliyerekten oturup son paramızla da birer bira daha içip,istasyonun yolunu tuttuk ama şunu hesaba katmadık hiç.

''EXCHANGE OFFICELER DE KAPANIR''

kaldık mı aç bil aç.sadece su ve fındıkla bi yolculuğa doğru çıkmak üzereydik çünkü sandiviçe yeticek son paramızı da benim çişime vermiştik.Herşey para valla bu devirde.



tren dedik,bağrımıza bastık,yatar uyuruz dedik
amma velakin al sana rahatlık..:


''Böbreklerimi Kaybediyordum''
aman da tanrım.o da neydi öle.Çift taraftan açık camlar yüzünden gitti gidiyodu az daha.Havluların işe yarıcağı o günden belli olmuştu.


*UYARI:gece trene biniceksen,pantolon giy.

kalan hayatımın ilk günüydü valla.

2 Ağustos 2009 Pazar